Nörobilimci Jonathan Kipnis: "Uyumadan, gündüzleri beynimizi temizleyebilseydik ne olurdu?"
Washington Üniversitesi'nde araştırmacı olan Jonathan Kipnis , nörolojik hastalıkları ve yaşlanmayı anlamak için bağışıklık sistemi ile beynin nasıl etkileşime girdiğini inceliyor. 2015 yılında beynimizde yeni kan damarları keşfetti ve 'Nature' dergisinde yayımlanan bir çalışma, beyinle bağışıklık sistemi arasında daha önce bilinmeyen doğrudan bir bağlantıyı ortaya koydu. Kipnis, Ulusal Kardiyovasküler Araştırma Merkezi'nde (CNIC) bir konferans verdi.
—Keşfiniz nörolojik hastalıklara ilişkin anlayışımızı nasıl değiştirdi?
—Bildiğimiz şeylerin çoğu, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara sahip fareler üzerinde yapılan çalışmalardan geliyor. Bu çalışmalarda, beynin lenf damarlarının bozulmasının semptomları kötüleştirdiği ve bunların atıkların uzaklaştırılmasında önemli bir rol oynadığı öne sürülüyor. Çin'deki son çalışmalar çok konuşuluyor. Oradaki bazı merkezlerde Alzheimer hastalarına lenfatik venöz anastomoz (LVA) adı verilen bir işlem uygulandığı biliniyor. Beyindeki atıkların temizlenmesi (veya tıkalı lenf damarlarının açılması) için boyundaki lenf damarlarının cerrahi olarak toplardamarlara bağlanması işlemidir. Bu hastalarda gözle görülür iyileşmeler gözlemlendiklerini iddia ediyorlar.
—Bunun gelecekte Alzheimer'a çare olabileceğini düşünüyor musunuz?
—Bir tedaviden bahsetmek için henüz erken olabilir, ancak olasılık ilginç. Aslında bu bana, beyindeki lenf damarlarını keşfetmemizden kısa bir süre sonra, yıllar önce yaşanan bir olayı hatırlatıyor. Virginia Üniversitesi'ndeydim ve keşiflerimizi efsanevi beyin cerrahı John Jane'e gösterdim. Bana, "Bu Alzheimer'da önemli bir rol oynayabilir. Belki bir gün bunu beyin cerrahisiyle tedavi ederiz" dedi. O zamanlar bana çılgınca bir fikir gibi gelmişti, bu yaklaşık on yıl önceydi. Ama onun benden daha vizyon sahibi olduğu açıktı.
—Yani artık çılgınca bir seçenek değil.
—Tedavisi mümkün mü bilmiyorum ama beynin lenf damarlarının işlevinin iyileştirilmesi ve sürdürülmesinin Alzheimer'ın başlangıcını geciktirebileceğini düşünüyorum. Devam eden bir nörodejeneratif hastalığı tedavi etmek çok zordur, ancak başlangıcını geciktirmek daha ulaşılabilir bir hedeftir. Belki AVL gibi cerrahi yaklaşımlar yardımcı olabilir, ancak cerrahinin evrensel bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. Lenf fonksiyonlarının ilaçla veya diğer invaziv olmayan yöntemlerle artırılmasının daha ümit verici olduğunu düşünüyorum.
—Beyin yıkama nedir?
—Beyin, lenf damarlarından yoksun olmasına rağmen, beyin omurilik sıvısının (BOS) beyinde dolaşması ve dura mater'deki lenf damarlarına boşalması yoluyla atıkları ortadan kaldıran benzersiz bir sistemdir. Bu beyin yıkama süreci derin uyku sırasında gerçekleşir ve Alzheimer'ı önlemede önemlidir, çünkü atıkların birikmesi hastalığın gelişimine katkıda bulunabilir. Dolayısıyla iyi uyumak beyin sağlığı açısından çok önemlidir.
—Beyin damarlarını temizlemenin başka yolları var mı?
—Evet, şu anda bildiğimiz en iyi şey uyku, özellikle de derin uyku. Bu evrede beynimiz en fazla temizleme faaliyetini gerçekleştiriyor gibi görünüyor. Ancak beyinde atıkların uzaklaştırılması iki aşamalı bir süreçtir. Öncelikle beyin omurilik sıvısının (BOS) atıkları toplamak için beyin dokusunda dolaşması gerekir. Daha sonra uygun şekilde bertaraf edilmesi gerekir. Beyninizi bir ev olarak düşünün: İçine temiz su koyabilirsiniz, ancak kirli suyu boşaltmazsanız elinizde bir bataklık kalır. Yeni, temiz BOS üretmek önemlidir; eski ve kirli olanları çıkarmak; Beyin dokusunda iyi bir dolaşımın sağlanması ve tabii ki işlevsel lenf drenajının sağlanması esastır. Bu yüzden tek bir ilacın her şeyi çözeceğine inanmıyorum; Bunun yerine çok yönlü bir yaklaşıma ihtiyaç duyulacaktır.
—İnsanlar yaşlandıkça daha az ve daha kötü uyumaya başlarlar.
—Eğer beyin gerçekten geceleri kendini daha iyi temizliyorsa, bu süreci iyileştirmenin yollarını araştırmalıyız. Bağışıklık sistemini aşılarla desteklediğimiz gibi beyin temizliğini de optimize etmenin yollarını bulabiliriz. 7-8 saat uykuya ihtiyaç duymak yerine, aynı faydayı sadece 2-3 saatte elde edebileceğimiz bir yöntem geliştirebilseydik hayal edin. Ya da daha da radikali: Gün içinde beynimizi temizleyebilseydik, uykuya olan ihtiyacımızı ortadan kaldırsaydık? Kulağa çılgınca gelse de bu benim hayalim.
—Bilim kurgu gibi görünüyor.
—Kanserin tedavisi bundan 20 yıl önce de zorlu bir süreçti.
—Bağışıklık sistemi beyindeki atıkları temizleyebilir mi?
—Bağışıklık sistemi Formula 1'deki bakım ekibi gibidir. En iyi sürücü (beyni) bile olsa, bakım ekibi çalışmazsa yarışı asla kazanamaz. Bağışıklık sistemi bozulursa beyin de zarar görür.
—Bağışıklık sistemi nörolojik bozuklukların tedavisinde yeni bir sınır mı olacak?
—Evet, %100. Nöroimmünoloji uzun süre beyin ve bağışıklık sisteminin düşman kabul edildiği karanlık bir çağda yaşadı. Artık onların iletişim kurduğunu ve iyi dengelendiğinde bağışıklık sisteminin beynin iyileşmesine ve daha iyi çalışmasına yardımcı olabileceğini biliyoruz. Ama tabii ki eğer aşırı aktifse veya otoimmün hastalıklarda olduğu gibi işlevsizse o zaman hasara yol açabilir. İşte bu yüzden beyindeki bağışıklık aktivitesinin nasıl düzenleneceğinin bilinmesi çok önemlidir.
abc