Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Italy

Down Icon

Akıllı telefonlar sizi şaşırttı mı? Hiç de değil: teknoloji bilişsel gerilemeyle mücadeleye yardımcı olabilir.

Akıllı telefonlar sizi şaşırttı mı? Hiç de değil: teknoloji bilişsel gerilemeyle mücadeleye yardımcı olabilir.

Yıllardır akıllı telefonların ve bilgisayarların beyni "aptallaştırdığı" düşünülüyordu. Ancak Nature Human Behavior dergisinde yayınlanan yeni bir meta-analiz farklı bir hikaye anlatıyor: "Dijital öncüler" arasında düzenli teknoloji kullanımı, bilişsel gerilemenin yavaşlamasıyla ilişkilendiriliyor.

Yaşasın: Tam Arşiv

Araştırmacılar, ortalama yaşı 68,7 yıl olan ve 18 yıla kadar takip edilen 411.430 yetişkinin de dahil olduğu, dünya çapında yürütülen 136 gözlemsel ve uzunlamasına çalışmayı analiz etti. İncelenen çalışmalardan 57'si nicel bir meta-analize dahil edildi: sonuç açıktı. Bilgisayarlardan ve akıllı telefonlardan tabletlere ve çevrimiçi platformlara kadar dijital teknolojilerin kullanımı, bilişsel eksiklik geliştirme riskinin %58 daha düşük olmasıyla (OR = 0,42) ve zaman içinde %26 daha yavaş bir gerilemeyle (HR = 0,74) ilişkilidir. Bu etkiler, yaş, eğitim düzeyi, genel sağlık durumu, sosyoekonomik durum ve "bilişsel rezerv"in bilinen diğer ölçütleri gibi faktörler hesaba katıldıktan sonra bile anlamlılığını korumuştur.

"Teknolojik rezerv" hipotezi

Yazarlar, bu verileri açıklamak için teknolojik rezerv hipotezini öne sürüyorlar: Dijital cihazların kullanımı, planlama, çalışma belleği, seçici dikkat ve problem çözme gibi karmaşık işlevleri gerektirir ve teşvik eder; bu işlevler, sinir ağları için gerçek bir egzersizdir. Görüntülü görüşme, bilgi arama, belge yönetimi ve uygulama kullanımı gibi etkinlikler, özellikle sosyal etkileşim, hızlı karar alma ve yeni bağlamlara uyum sağlamayı içerdiğinde, günlük bilişsel egzersizler olarak işlev görebilir.

Arkadaşlarınız ve ailenizle iletişimde kalmanıza yardımcı olur

Teknolojinin sosyal bağları güçlendirmedeki potansiyel rolü de ilgi çekicidir. Arkadaşlarınız ve ailenizle iletişim halinde kalmak, çevrimiçi gruplara katılmak veya yeni dijital beceriler öğrenmek, izolasyonu azaltarak ve duygusal refahı artırarak beyin sağlığını dolaylı olarak koruyabilir; bu iki faktör zaten daha düşük demans riskiyle ilişkilendirilmiştir.

Elbette, bu sonuçlar bir neden-sonuç ilişkisini kanıtlamıyor: çalışmalar gözlemsel ve daha güçlü bilişsel işlevlere sahip kişilerin teknolojiyi kullanma olasılığının daha yüksek olması ihtimali devam ediyor. Dahası, tüm maruz kalmalar aynı değil: Aktif ve zorlayıcı dijital aktiviteler, bilişsel uyarımı azaltabilecek pasif içerik tüketiminden daha büyük bir potansiyele sahip gibi görünüyor.

Pratik mesaj şudur: Teknoloji bilinçli ve etkileşimli bir şekilde kullanıldığında hafızamızın "hırsızı" değildir: Fiziksel egzersiz, dengeli beslenme ve kaliteli uyku ile birleştirildiğinde değerli bir önleme aracı, sağlıklı bir beyin yaşlanma stratejisinin ayrılmaz bir parçası olabilir.

Eve götürülecek mesajlar
  1. 50 yaş üstü kişilerde dijital teknolojilerin düzenli kullanımı, daha düşük risk ve bilişsel gerilemenin yavaşlaması ile ilişkilendiriliyor.
  2. “Teknolojik rezerv”, karmaşık bilişsel uyaranların sinir ağlarını aktif tuttuğunu varsayar.
  3. Etkileşimli ve uyarıcı dijital aktiviteler, pasif içerik tüketiminden daha koruyucudur.
KAYNAK:

https://www.nature.com/articles/s41562-025-02159-9

Moleküler biyoloji alanında doktor olan Aureliano Stingi, hassas ve uzun ömürlü onkoloji alanında çalışıyor

Instagram : Aureliano _Stingi

La Repubblica

La Repubblica

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow