Ben bir kaygı uzmanıyım - tatil stresini önlemenin beş yolu

Tüm yıl boyunca tatile gitmek için can atıyoruz; ancak hazırlıklar sizi strese sokabilir. Hatta National Express'in yaptığı bir ankete göre, tatile gitmeden önceki hafta, 10 yetişkinden dördü için yılın en stresli dönemi. Kulağa mantıksız gelse de uzmanlar bunun oldukça normal olduğunu söylüyor.

İşin sırrı, bu kaygıyı aşmak ve tatilinizin tadını uzun vadede acı çekmeden çıkarmak. Davranış değişikliği psikoloğu Dr. Heather McKee, "Aylardır geri sayımını yaptığınız bir tatilden hemen önce bile, bunalmış hissetmeniz aslında tamamen normaldir," diye güvence veriyor. "Davranış biliminde, belirsizliğin stresin temel nedenlerinden biri olduğunu biliyoruz. Beynimiz bundan nefret eder ve seyahate hazırlık sürecinde, genellikle ters gidebilecek her şeyi düşünerek aşırı hızlanır. Tatil öncesi 'Bunu neden planladım ki?' paniği, zihninizin sizi bilinmeyenden korumaya çalışmasıdır. "Sorun şu ki, bu heyecanı gölgeleyebilir ve bu kadar çok çalışarak elde ettiğiniz tatilin tadını çıkarmanızı engelleyebilir."

Peki seyahat kaygısı tam olarak nedir? Sertifikalı Psikolog Dr. Sheena Kumar şöyle diyor: "Araştırmalar, seyahat kaygısının genellikle kontrolü kaybetme veya alışılmadık ortamlarda bulunma korkusundan kaynaklandığını ve bunun beynin tehdit tepki sistemini harekete geçirdiğini gösteriyor. Araştırmalar ayrıca, yaygın anksiyete bozukluğu veya geçmişte travmatik seyahat deneyimleri olan kişilerin seyahatle ilgili sıkıntı yaşamaya daha yatkın olabileceğini gösteriyor."

Dr. McKee ekliyor: "Seyahat kaygısı, genellikle mükemmeliyetçileri veya günlük hayatlarında kontrolün kendilerinde olduğunu hissetmeyi seven kişileri etkiler. Her şeyi önceden tahmin edemediğiniz, bilmediğiniz bir yerde tatil yapmak, hayatınızın sorunsuz ilerlemesini sağlamak için her gün kurduğunuz dikkatli sistemlerin geçici olarak kaybolması anlamına gelir ve bu kontrol kaybı, kaygıya ve ters gidebilecek şeylere karşı aşırı tetikte olmaya yol açabilir. Stresten uzak bir seyahate geri sayım yapmanıza yardımcı olmak için uzmanlar en iyi seyahat ipuçlarını paylaşıyor...

Kafein alımınıza dikkat edin. Dr. Kumar, "Kafein ve susuzluk, özellikle seyahat ederken anksiyete belirtilerini artırabilir. Su tüketimini sürdürmek ve kafeini sınırlamak, sinir sisteminizi dengelemenize yardımcı olur," diye açıklıyor. "Bu yüzden çift espresso yerine bir şişe su içmek daha iyi."

Kontrol listeleri oluşturun. Her şeyi kontrol edemesek de, etkileyebileceğimiz şeylere odaklanmak çoğumuzun kaygısını azaltır. Better Workday adlı sağlıklı yaşam web sitesini işleten üretkenlik koçu Niamh Moynihan, "Telefonunuzda birkaç basit kontrol listesi oluşturun," diyor. "Bunlar, bavul hazırlama listeleri, havaalanında atılması gereken önemli adımlar ve varışta yapılması gerekenler gibi temel bilgileri içerebilir. Zamanı takip etmek sizin için zorsa, kritik görevler için hatırlatıcılar ayarlamak da size ekstra bir destek sağlayarak düzenli ve stressiz kalmanızı sağlayabilir."

Pratik taraf da önemli. "Ayrıntılı ama esnek listeler oluşturun, işleri önceden planlayın ve mükemmelliği aramak yerine 'yeterince iyi' bir standart belirleyin. Bazen kaygının panzehiri, başarının çıtasını biraz düşürmektir."

Seyahat öncesi endişe penceresi planlayın Kulağa garip gelebilir, ancak seyahat öncesi endişeyi azaltmanın en iyi yollarından biri, yola çıkmadan bir veya iki gün önce bir "endişe penceresi" planlamaktır. DrMcKee, "Endişe penceresi, kaçırılan uçuşlardan unutulan şarj cihazlarına kadar her türlü 'ya olursa'yı kendinize not ettiğiniz kısa bir zaman dilimidir," diyor.

"Sonra, her birinin yanına, yapabileceğiniz basit bir eylem yazın (örneğin çift alarm kurmak veya yedek bir tane hazırlamak gibi). Bu, beyninizi felaket senaryoları yazmaktan sorun çözmeye kaydırmanıza yardımcı olur." Endişelerinize bu şekilde bir yuva vermek, kafanızda dönüp durmalarına izin vermek yerine, onları bırakıp eğlenceye bakmanızı kolaylaştırır. Ayrıca, son dakika işlerinizi halletmenize de yardımcı olur.

Seyahatinizin amacına odaklanın. Seyahatinizin amacını kendinize hatırlatın ve sabırsızlıkla beklediğiniz anlara odaklanın. Yeni bir restoran keşfetmekten havuz başında kitap okumaya veya denizde yüzmeye kadar, seyahatinizden keyif aldığınızı hayal etmek, zihninizi kötümserlikten iyimserliğe kaydırmanıza gerçekten yardımcı olabilir. Unutmayın, mola vermek de önemli. Her şeyi deneyimlemek için aşırı plan yapmayın veya kendinizi bunaltmayın.

Zirve deneyimi baskısını ortadan kaldırın Bu, her tatil anının mükemmel ve özel olmasını sağlamak için yoğun bir ihtiyaç duyduğunuz zamandır. Ve bunun nedeni, orada olmak için çok fazla emek ve para harcamış olmanızdır; sosyal medyanın, her tatile çıktıklarında hayatlarının tatilini yaşıyormuş gibi görünen arkadaşlarınızın ve ünlülerin fotoğraflarıyla dolu olmasından bahsetmiyorum bile.

Dr. McKee, "Bunun bir çözümü, beklentilerinizi biraz düşürüp akışına bırakmaya çalışmaktır," diyor. "Her anın Instagram'a yakışır olmayacağını ve sadece dinlenip rahatlamanın, tatilin olmazsa olmaz manzaralarını ve seslerini deneyimlemek kadar önemli olduğunu kabul edin. Ayrıca, kendinize sabit bir plan yapmadan etrafta dolaşma izni verdiğiniz zamanlar, genellikle aksi takdirde kaçıracağınız gizli bir hazineyle karşılaştığınız zamanlardır."

Programınızı hafif tutun "Programınızı çok fazla doldurmaktan kaçının," diyor Niamh. "Günlerinizde biraz 'boş alan' bırakarak, kendinizi spontane deneyimlere veya sadece rahatlamak için zaman ayırma şansına açmış olursunuz. Bu tür bir zihniyet, refahınızı ön planda tutarak, odak noktanızın bir listeden aktiviteleri işaretlemek yerine yolculuğun tadını çıkarmaya odaklanmasını sağlar."