'10.000 adım yerine Japon yürüyüşünü tercih ettim ve hiç bu kadar formda olmamıştım'

Günümüzde insanlar her gün kaç adım attıkları konusunda her zamankinden daha fazla endişe duyuyor. Akıllı telefonlar ve giyilebilir cihazlar , çıkılan merdivenlerden yakılan kalorilere kadar her hareketi kaydederken, bir zamanlar sadece adım sayma gibi dar bir alana odaklanan bir uygulama artık günlük rutinleri şekillendiriyor.

Ancak birçok kişi günde 10.000 veya 20.000 adım atma hedefini korumaya çalışırken, bazıları bu trendden uzaklaşarak yeni yöntemler benimsiyor.

Yazar Amy Glover, deneyimini HuffPost UK'de paylaştı. Tutkulu bir koşucu ve düzenli olarak spor salonuna giden biri olmasına rağmen, günlük 10 bin adıma ulaşmakta sürekli zorluk çekiyordu. Evden çalışmak ise zorluğu daha da artırıyordu; işten sonra veya öğle tatillerinde uzun yürüyüşler yapmak, ev işlerinin yoğunluğu nedeniyle çoğu zaman pratik olmuyordu.

Ancak Glover'ın Japon yürüyüş trendini, yani '3-3 yürüyüş antrenmanı'nı keşfetmesiyle her şey değişti.

Japonya'nın Matsumoto kentindeki Shinshu Üniversitesi'nden Profesör Hiroshi Nose ve Doçent Shizue Masuki tarafından geliştirilen bu yöntem, interval antrenman prensiplerini günlük yürüyüşe taşıyor.

Sadece mesafeye öncelik veren geleneksel adım hedeflerinin aksine, Japon yürüyüşü yoğunluk ve yapıya odaklanır. Rutin basittir: Üç dakika hızlı yürüyün, ardından üç dakika yavaşlayın. Bu döngü toplam 30 dakika boyunca beş kez tekrarlanır.

Yaklaşım sadece nicelikle ilgili değil, aynı zamanda kardiyovasküler faydayı en üst düzeye çıkaracak şekilde tempo ve çabayı birleştirmektir.

Yöntemin yaratıcıları tarafından 2007 yılında yayınlanan önemli bir çalışma, orta yaşlı katılımcılar arasında etkileyici sonuçlar ortaya koydu. Japon yürüyüş tekniğini uygulayanlar, hem yürümeyenlere hem de benzer süreler boyunca orta tempoda yürüyenlere kıyasla daha düşük kan basıncı, daha güçlü uyluk kasları ve gelişmiş aerobik kapasite deneyimlediler.

Glover ve birçok kişi için çekicilik hem verimlilik hem de keyifte yatıyor. Japon yürüyüşünü benimsedikten sonra, ayakta daha az zaman geçirmesine rağmen günlük ortalama adım sayısı 8.000'in üzerine çıktı.

Aralıklı yürüyüş yapısının yürüyüşleri daha kısa ve daha ilgi çekici hale getirdiğini; bir seansın sadece yarım saat süreceğini bilmenin, başlamaya yönelik zihinsel engelleri ortadan kaldırdığını bildiriyor.

Psikolojik değişim önemli: "Daha sık yürüyorum ve bundan daha çok keyif alıyorum," diyor Glover. "Üç dakika açık, üç dakika kapalı yaklaşımı, egzersizin çok daha hızlı geçmesini sağlıyor."

Bilimsel araştırmalar, düzenli olarak yapılan orta yoğunluklu yürüyüşün kardiyovasküler ve zihinsel sağlık açısından önemli faydalar sağlayabileceğini ve düzenli hareketin kasları ve kemikleri güçlendirirken sağlıklı bir kiloyu korumaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Bu, yaşlandıkça osteoporozu önlemede ve hareket kabiliyetimizi korumada önemli bir faktördür.

Birçok fitness çılgınlığı gelip geçici olsa da, Japon yürüyüşünün bilimsel dayanağı ve gerçek dünyada erişilebilirliği, kalıcı bir çekiciliğe sahip olabileceğini düşündürüyor.

Geleneksel adım hedeflerinden bıkmış olanlar veya özellikle yoğun evden çalışma programları arasında sağlıklı kalmanın daha etkili bir yolunu arayanlar için bu yöntem, iyileştirilmiş bir refaha giden pratik bir yol sunuyor.