Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

Cumhuriyet rejimi ve cadı avı

Cumhuriyet rejimi ve cadı avı

İki konu var: Deprem ve cumhuriyet.

Büyük İstanbul depremi küçük bir gruba göre çoktan gerçekleşti ve bir dahaki büyük depreme kadar rahatız. Diğer daha büyük gruba göre ise büyük İstanbul depreminin eli kulağında. Bu konuda hangisinin gerçekleşeceğine bazılarımızın ömrü yetecek. İsabetli bir kehanet mi gerçekleşecek yoksa bir felaket mi olacak görülecek.

Diğer konu ise ringe bir kum torbası gibi konmuş cumhuriyet rejimi… Ergen hezeyanlı aydın(!) da sever bu kum torbasını yumruklamayı Siyasal İslâmcısı da bölücüsü de. Sanki yüz yıl önce daha iyi bir alternatif varmış gibi, sanki iki yüz yıl önce Osmanlı’yı kurtaramamış fikirler bugün işe yarayacakmış gibi, sanki Türk Devrimi geri kalmış coğrafyayı üç yüz yıl ileriye taşımamış gibi, sanki cumhuriyet aynı zamanda bir medeniyet ve aydınlanma devrimi değilmiş gibi…

Çeşitli adlarla anlatılan ‘süreç’ çeşitli sinyallemeler yapıyor. Bugüne kadar anladığımız ulus tanımının değişeceği, toprakların genişleyeceği algısı, ülkede milyonlarca insanın boğazından peynir-zeytin geçmezken bölgesel güç olunacağı iddiası, yanan ormanları/otelleri söndürecek uçağımız ve kudretimiz yokken veya deprem sonrası gerekli koordinasyon sağlanamazken başka ülkelerde oyun kurucu olacağımız fantezisi…

İster kimi ‘güzel olmayan’ ağızlar cumhuriyete ‘kanlı devrim’ demiş olsun, ister akademik unvanlarının arkasına saklananlar daha kibar bir dille ‘yanlış iliklenen ilk düğme’ desin… Yumruk hep aynı yumruk! Yumruk yiyen kum torbası hep aynı kum torbası: Cumhuriyet.

Birkaç gün önce ülkenin tapusu Lozan’ın 102. yıl dönümüydü. Bir elli yıl başımızın etini yediler, 100. yılında süresi dolacak diye. Ne oldu? Fesli tarihçi(!) fantezileriyle peynir gemilerini yürüttüler. Boş laf, bol çay, bol dedikodu…

Cumhuriyet rejimine karşı girişilen bu hareket başarılı olursa tıpkı depremdeki gibi zaman gösterecek neyin daha iyi neyin daha kötü olduğunu. Bilir misiniz, Avrupa’da cadı avlarının yapıldığı dönemde su testleri vardı? Cadı olduğu iddia edilen kadınlar bir sandalyeye bağlanıp dereye, göle veya denize atılırdı. Cadılar kendini suyun altında iplerden kurtarıp yüzeye çıkardı. Tabii ki hiçbir kadın oradan çıkamadı. Cadı olmadığınız ispatlansa bile ölmüş olurdunuz. Cumhuriyete karşı girişilen bu cadı avının sonunda korkarım ki elimizde ölmüş bir vücut kalacak. Bir garabet gibi anlatılan cumhuriyetin cadı olmadığını anladığımızda iş işten geçmiş olacak.

Yeni bir Malazgirt anlatısıyla hem tarih değiştirilmeye çalışılıyor hem de Lozan’a ve cumhuriyete laf edilerek bugün hedef alınıyor. Aradaki bin yılın Türklerin bu topraklarda devletler kurduğu tarih olması pek şaşırtıcı. Şimdi Türklerden istenen devletlerini hediye etmesi mi?

Devletin yanlış uygulamalarını eleştirmek başka rejimi hedef almak başka… Eleştirenlere kulak da veririm gönül de ama düşmanlık edenlerle hiçbir zaman aynı yolda yürümedim, yürümem de. Şeffaf olunmayan hiçbir süreci desteklemedim, desteklemem de. Yapılanlar yapılacakların teminatı ise kusura bakmayın açılacak kredi de yok verilecek iyi niyet de!

Bu ülkede Kürt, Gürcü, Çerkes, Arnavut, Laz, Arap cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar olmuşsa ve kimse de kimsenin etnik kökenini sorgulamamışsa bir lütuf gibi cumhurbaşkanı yardımcısı kontenjanı sunmak da neyin nesi? ‘Çoban Sülü’leri devletin başına getiren rejimin adıdır cumhuriyet.

Demokrasi ve hukuk askıya alınmışken, ülkenin yarısına ‘ayrımcı hukuk’ uygulanırken, hüküm giymemişlerin tutuklu yargılanması âdet olmuşken ne süreci?

Selahattin Demirtaş hapisteyken ne barışı?

“Barışa karşı mısın” gibi büyük laflar ederek siyasi manipülasyonlar yapmak isteyenlere ‘şizofrenik bir zihne’ sahip olmadığımızı söylemek isterim.

Antidemokratik ve hukuksuz uygulamalar ile ne barış gelir ne de daha iyi bir rejim.

Tele1

Tele1

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow