Aşırı sıcaklar kalp krizi riskini artırıyor

Yapılan çalışmalara göre, sıcak dalgalarının yaşandığı dönemlerde kalp krizlerinin arttığını belirten Durakoğlugil, “Vücut ısı dengesini korumak için daha fazla çalışıyor. Sıcak hava, deri altındaki damarların genişlemesine, kanın bu bölgeye yönlenmesine ve kalbin daha hızlı atmasına neden olur. Kalp bir dakikada normalden fazla çalışmaya başlar. Bu da özellikle kalp damar hastalığı olanlarda, hipertansiyon, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kalp yetersizliği veya by-pass öyküsü bulunanlarda risk yaratır” diye konuştu.

Terlemeyle birlikte ciddi sıvı ve mineral kaybı yaşandığını vurgulayan Durakoğlugil, “Terleme ile vücuttan tuz ve su kaybolur. Eğer kişi yeterli sıvı almazsa tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bayılma ve hayatı tehdit eden ritim bozuklukları gelişebilir” uyarısında bulundu.

"RİSK GRUPLARI DAHA FAZLA TEHLİKE ALTINDA"
50 yaş üzeri, hipertansiyon, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kalp yetersizliği veya by-pass ve stent öyküsü bulunan kişilerde riskin daha yüksek olduğunu belirten Durakoğlugil, şöyle devam etti: “Sıcakla birlikte kalbin iş yükünün artması, terlemeyle sıvı-tuz kaybı, tansiyon düşüklüğü, bayılma ve ritim bozukluklarına neden olabilir. Ayrıca böbrek yetmezliği olanlarda tuz-su dengesi bozulunca pıhtılaşma eğilimi artar, bu da kalp krizi riskini yükseltir.”

EGZERSİZ YAPARKEN DİKKAT!
Sıcak yaz günlerinde yoğun fiziksel aktivitenin de kalp krizi riskini artırdığını söyleyen Durakoğlugil, şu uyarılarda bulundu: “Güneşin en yoğun olduğu saatlerde yapılan egzersiz, kalbin iş yükünü kritik seviyelere taşır. Bu da kalp krizine davetiye çıkarır. Spor yapanların sabah erken saatleri veya akşam serinliğini tercih etmesi gerekir.”

"YETERLİ MİKTARDA SIVI TÜKETİN"
Durakoğlugil, kalp hastalarının yaz aylarında şu kurallara mutlaka uyması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Hastalar ilaçlarını aksatmamalı, yeterli miktarda sıvı tüketmeli. Hipertansiyon hastalarında ilaç doz ayarlaması doktoru ile iletişimle yapılmalı. Aşırı terleme halinde maden suyu gibi tuz içeren sıvılar tüketilebilir, ancak hipertansiyon, kalp ve böbrek yetersizliği olan bireylerde maden suyu tüketiminde dikkatli olunmalı. Ağır fiziksel aktiviteler güneşin en yoğun olduğu 11.00 ila 15.00 saatleri arasında yapılmamalı. Serin ve gölge alanlarda bulunmaya özen gösterilmeli, klima kullanılan ortamlarda ani sıcaklık değişimlerinden kaçınılmalı.”

"BELİRTİ GÖRÜRSENİZ VAKİT KAYBETMEYİN"
Durakoğlugil, nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi gibi belirtiler yaşandığında vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizerek, “Aşırı sıcaklar sadece konforu değil, sağlığı da tehdit eder. Özellikle kalp hastaları ve ileri yaş grubu bu dönemde çok daha dikkatli olmalı” ifadelerini kullandı.
Habertürk