Dil Seçin

Turkish

Down Icon

Ülke Seçin

Turkey

Down Icon

Alzheimer korkusu yaşatan sorun

Alzheimer korkusu yaşatan sorun

Beyin sisi ‘zihinsel sis’ olarak da adlandırılır ve bir hastalıktan sonra, bir ilacın yan etkisiyle ya da altta yatan bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkabiliyor…

Bu sorun; net düşünme, odaklanma, konsantre olma, hatırlama ve dikkat etme yeteneklerini olumsuz etkiliyor.

Dolayısıyla zihni bulandırıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, ‘’Acaba Alzheimer mı oldum?’’ dedirten beyin sisiyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

Prof. Dr. Derya Uludüz

Beyin çalışır ama yavaşlar

Beyin sisi, zihinsel berraklığın azalması, unutkanlık, odaklanma sorunları ve düşüncelerin yavaşlaması ile tamamlanan bilişsel bir sorundur.

Klasik nörolojik testlerle kolayca saptanamayan bu durum bir “bozukluk” değil; beynin enerjisel kapasitesini yitirmesidir.

Tıpkı düşük bataryalı bir telefon gibi… Yani beyniniz çalışır ama yavaş çalışır.

Bu yakınmaları önemseyin

- Beyin sisi yaşayan kişi aslında alarm veren bir beyne sahiptir. Bu kişiler çoğu zaman şunu söyler: “Kelimeler bir türlü aklıma gelmiyor.” Bu durum, özellikle sosyal ortamlarda rahatsızlık verici hale gelir çünkü kişi kendini ifade etmekte zorlanır.

- Sabah kalkınca tuhaf bir sersemlik hissi, dalgınlık, dikkat dağınıklığı, sürekli bir yorgunluk hali eşlik eder. Odaklanmak zorlaşır, birkaç iş aynı anda yapılamaz.

Hafıza sorunları kısa sürer

- Hafıza yakınmaları genellikle kısa sürelidir. Yani bir şeyi yeni öğrenmişsinizdir ama birkaç dakika sonra ne olduğunu unutursunuz. Uzun süreli hafıza genellikle korunur, bu da onu Alzheimer’dan ayıran farklardan biridir.

- Konuşurken duraksamalar olur, tepki süresi uzar. Bir düşünceyi toparlamak zaman alır. Bu yavaşlama kişinin üretkenliğini ve kendine güvenini azaltır.

- Bazı kişiler beyin sisiyle birlikte baş ağrısı, mide-bağırsak şikayetleri (özellikle irritabl bağırsak), uykuya dalamama, sabah yorgun kalkma, sinirlilik yaşar. Beyin sisi aslında nörolojik ve nöropsikolojik bir birlikteliktir.

Başa çıkma yöntemleri

Beyin sisiyle başa çıkma yolları şöyle sıralanabilir:

1 - Derin uyku: Her gece 7–8 saat deliksiz uyku.

2 - Anti-inflamatuvar beslenme: Şeker, gluten, işlenmiş gıdalar beyin sisinin baş tetikleyicisidir.

3 - Nefes egzersizi-soğuk maruziyeti: Vagus siniri uyarılarak bilişsel berraklık artırılabilir.

4 - Zihinsel egzersiz-sosyal aktivite: Hikaye anlatmak, dil oyunları, grup sohbetleri beyindeki bağlantıları güçlendirir.

Alzheimer’dan nasıl ayırt edilir?

1 - İlerleme hızı: Beyin sisi dalgalı bir tablodur. Bazı günler daha belirginken bazı günler neredeyse tamamen kaybolabilir.

Alzheimer ise sinsi ama sürekli ilerleyen bir süreçtir. Bir gün iyi bir gün kötü değildir, her geçen ay daha da belirginleşir. Bellek kaybı başta fark edilmese de, zamanla geri dönüşsüz hale gelir.

2 - Günlük yaşama etkileri: Beyin sisinde kişi çoğunlukla işini gücünü yapabilir ama daha yavaş, yapar. Not alma ihtiyacı artar, dikkat çabuk dağılır.

Ancak Alzheimer’da durum farklıdır. Kişi anahtarlarını nereye koyduğunu değil, anahtarın ne işe yaradığını unutabilir. Tabloya, ocağı açık unutup evden çıkmak gibi ciddi işlevsel sorunlar eklenir.

3 - Yön bulma ve zaman algısı: Beyin sisinde kişi zaman zaman dalgınlık yaşasa da çevresine hâkimdir. Nerede olduğunu bilir, evinin yolunu karıştırmaz.

Alzheimer’ın erken belirtilerinde ise kişi kendi mahallesinde kaybolabilir, rotayı karıştırabilir. Ayrıca gün, hafta hatta yıl gibi zaman birimlerini ayırt etmekte güçlük çekebilir.

4 - İyileşme durumu: Beyin sisi düzeltilebilir bir durumdur. Uyku düzenlendiğinde, inflamasyon azaltıldığında, hormonal denge sağlandığında hatta yalnızca doğru beslenmeyle bu tablo düzelebilir.

Alzheimer ise geriye döndürülemez. Tedaviler yalnızca ilerlemeyi yavaşlatmayı amaçlar.

UNUTKANLIK Nörolojik testler ele verir

Beyin sisi yaşayan kişinin genellikle nörolojik testleri normal çıkar ama şikayetleri somuttur.

Alzheimer ise hem nöropsikolojik testlerde hem görüntülemelerde (özellikle PET, MR) belirgin değişiklikler gösterir.

Ayrıca Alzheimer’da belirli nöroanatomik yapılar (hipokampus gibi) hacim kaybına uğrar. Beyin sisinde ise yapısal değil, işlevsel bir yavaşlama vardır.

Kalıcı hasarlar bırakabilir

Beyin sisi, aslında beynin yardım çığlığıdır. Alzheimer ise sinir sisteminin geri dönüşü olmayan yolculuğudur.

Ancak unutmamalıdır ki beyin sisi erken müdahale edilmezse kalıcı hasarlara yol açabilir.

Unutkanlığın olası nedenleri

Beyin sisinin sebepleri şöyle sıralanabilir:

Beslenme yetersizliği

B12 vitamini, demir, D vitamini eksikliği veya yetersiz beslenme, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler.

Kronik stres

Sürekli stresli ve kaygılı olmak, vücudun savunma mekanizmalarını aktif tutar. Bu da zihni zayıflatır.

Glikojen yetmezliği

Beynimiz, vücut enerjisinin % 20’sini kullanır. Ancak insülin direnci, glikoz metabolizmasındaki bozulma gibi nedenlerle beyin yeterli enerjiye ulaşamaz. Bu durumda sis çöker. Bu tablo genellikle Alzheimer’ın ön evresi gibi algılanır ama düzeltilebilir. Diyet, egzersiz gibi desteklerle bu enerji eksikliği giderilebilir.

Uyku bozukluğu

Uyku kalitesi azalınca, beyin gece yeterince dinlenemez ve gün boyu dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi sorunlar ortaya çıkar. Uyuyamazsak tıpkı bağırsaklar gibi beyin de toksin biriktirir. Bu toksinler sinir ağlarının iletişimini yavaşlatır ve beyin sisi tablosunu yaratır.

Hormonal dalgalanmalar

Östrojen, öğrenme ve hafıza merkezi hipokampüsü etkiler. Menopoz ve perimenopoz döneminde bu hormon hızla azalır.

Bu nedenle kadınlarda 40’lı yaşlardan itibaren beyin sisi artabilir. Söz konusu tablo Alzheimer’la karışabilir. Oysa bu geçici bir dönemdir.

Hipotiroidde de metabolizma yavaşlar ve zihinsel fonksiyonlar etkilenir.

Beyinde inflamasyon

Beyinde mikrogliya adı verilen bağışıklık hücreleri vardır. Kronik stres, uyku bozukluğu, gıda intoleransları (hassasiyeti) veya çevresel toksinler bu hücreleri tetikler. Sürekli aktif kalan mikrogliya ise beyin ağlarını zayıflatır. Sonuçta nöroinflamasyon (sinir hücrelerinde yangı) ve beyin sisi başlar.

İlaçlar

Bazı ilaçlar, sersemlik veya konsantrasyon problemleri yaratabilir. Uzun süreli kullanımlarda bu durum kalıcı bir sis hissine dönüşebilir.

Kronik hastalıklar

Özellikle otoimmün hastalıklar, vücudun enerji kaynaklarını tüketerek zihinsel faaliyetleri sekteye uğratır.

SÖZCÜ

SÖZCÜ

Benzer Haberler

Tüm Haberler
Animated ArrowAnimated ArrowAnimated Arrow