Rus bilim insanları, nikotin bağımlılığının gelişiminde genetik faktörlerin rol oynadığını tespit etti.

Dopamin yolu (beyindeki haz, motivasyon ve ödül sistemini düzenlemekten sorumlu karmaşık bir nörobiyolojik sistem) ve polimorfizmler (bu sistemin bileşenlerini kodlayan genlerin yapısındaki doğal varyasyonlar), sistemin işleyişini önemli ölçüde etkileyebilir. Bu genetik özellikler, dopamin sisteminin işleyişindeki bireysel farklılıkları belirler ve bu da nikotin bağımlılığı da dahil olmak üzere bağımlılığa yatkınlığı artırabilir veya azaltabilir.

Dopamin yolağı genlerindeki polimorfizmlerin rolünü belirlemek için Petrov Ulusal Tıbbi Onkoloji Araştırma Merkezi'nden bilim insanları, yaklaşık %46'sı sigara içen, %20'si eski sigara içicileri, %22'si en az bir kez sigara içmeyi denemiş ve %12'si sigara içmeyen 1.230 birey üzerinde genetik bir analiz gerçekleştirdi. Yanlılığı azaltmak için, sigarayı bırakma aralığı altı aydan kısa olan 54 birey çalışma dışı bırakıldı.

Toplam 20 dopamin yolu gen varyantı seçilip analiz edildi. Analiz, belirli genetik profillerin sigaraya ilginin gelişimiyle ilişkili olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, hiç sigara içmeyenler ile ağır sigara içenler (hem mevcut hem de eski sigara içenler) arasında yapılan bir karşılaştırma, bu genlerin kalıcı bir tütün bağımlılığına geçiş üzerindeki etkisini doğruladı. Ancak, eski ve mevcut sigara içenler arasında anlamlı bir genetik fark bulunmaması, bağımlılığın gelişiminde genetiğin rolü olduğunu, bırakma becerisinde ise rol oynadığını göstermektedir.

Bulgular, bir bireyin genetik yapısının sigaraya başlama, sigara içme yoğunluğu, alışkanlığın süresi ve bırakma girişimlerinin başarısı üzerinde önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Çalışmada, "Yatkınlık yaratan genotiplere sahip kişiler özel bir risk grubu oluşturmaktadır. Sağlık risklerini en aza indirmeyi amaçlayan, kişiye özel zarar azaltma stratejilerine ihtiyaç duyabilirler," denmektedir.

Şiddetli bağımlılığı olan kişiler için bu tür bir strateji, geleneksel sigara içmeye devam etmek yerine daha az zararlı nikotin iletim yöntemlerine geçmek olabilir; örneğin, tütünü yakmayan, bunun yerine önemli ölçüde daha düşük sıcaklıklara (~300°C'ye kıyasla yanma ile ~900°C) ısıtan elektronik tütün ısıtma sistemleri. Bu, sigarayla ilişkili hastalıkların ana nedeni olan kanserojenler ve katran gibi zararlı ve potansiyel olarak zararlı maddelerin oluşumunu ve emilimini önemli ölçüde azaltır.

Çalışmanın bulguları, şiddetli tütün bağımlılığı olan kişilere yardımcı olmak için farklı nüfus gruplarının özelliklerini dikkate alan, risk odaklı bir sağlık hizmeti yaklaşımına ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır. Temel hedeflerden biri, özellikle beyinleri bağımlılığa oldukça yatkın olan ergenler ve genç yetişkinler arasında tütün kullanımının tamamen önlenmesidir. Sağlık için ideal strateji sigaraya hiç başlamamaktır ve yatkınlık da dahil olmak üzere nikotini bırakamayan veya bırakmak istemeyen yetişkin sigara içicileri için düşük riskli ürünlere geçiş potansiyeli mevcuttur.