4. evre kanser nedeniyle kemoterapiyi reddettim. Bunun yerine vücudumu 'temizlemek' için 21 günlük su orucu tutuyorum. İnsanlar yargılayacak ve karşı çıkacak, ama bu yüzden bunun doğru karar olduğunu biliyorum.

Dördüncü evre kan kanseriyle mücadele eden bir çocuk annesi, 16 zorlu tedavi seansının ardından kanserinin geri dönmesinin ardından kemoterapiyi bırakıp, tartışmalı 12.000 sterlinlik 'su orucu' tedavisine yöneldi.

42 yaşındaki Sarah Ford, eşi Sam Cullingworth ile Türkiye'de balayındayken saman nezlesine benzer semptomlar, nefes darlığı ve kalça ağrısı yaşadıktan sonra Şubat 2024'te yıkıcı teşhisi aldı.

Hastaneye kaldırılan eski vücut geliştirmecinin çekilen tomografisinde göğsünün ortasında 11 santimetre uzunluğunda bir kitle tespit edildi.

İngiltere'ye döndükten sonra Chelmsford'daki Broomfield Hastanesi'ne kaldırıldı ve doktorlar göğsünde ve sağ kalçasında büyümeler bulduktan sonra, kendisine beyaz kan hücrelerinde başlayan agresif bir kan kanseri türü olan dördüncü evre Hodgkin lenfoması teşhisi kondu.

'Bana kitleyi haber verdiklerinde, aktif ve sağlıklı bir insan olduğum için çok sarsıldım,' diye hatırlıyor.

Yeni evli ve bir çocuk annesi olan kadın, sonraki iki ay boyunca dört zorlu kemoterapi seansından geçti ve bu tedaviler sayesinde kanser başarıyla küçüldü.

Ancak doktorların remisyona girmesini sağlayacağını umduğu daha sonraki dört tur daha güçlü tedavinin etkisiz olduğu ortaya çıktı.

Altı haftalık bir aradan sonra Bayan Ford, vücudun bağışıklık sistemini kullanarak kansere saldıran üç tur immünoterapiyle birlikte beş tur daha kemoterapi aldı ve yılbaşı gecesi tüm testlerin temiz çıktığı bilgisini aldı.

'Bana remisyonda olduğumu söylediklerinde, amansız kemoterapiden nihayet bir mola verdiğimizi hissettim,' diye hatırlıyor.

'Vücut geliştirme sahnesine geri dönmeyi, paramedik olarak işime dönmeyi ve bir çocuk daha sahibi olmayı umuyordum.'

Ancak iyi haberi aldıktan sadece birkaç hafta sonra Bayan Ford'un kanseri geri döndü.

'Çok büyük bir yükseliş yaşamıştım ve yavaş yavaş hayatıma geri dönmeyi planlıyordum, ama yine her şeyi askıya almak zorunda kaldım' dedi.

Hodgkin lenfoması en kolay tedavi edilen kanser türlerinden biri olmasına rağmen doktorları kendisine tedavi seçeneklerinin tükendiğini söyledi.

Son beş seans immünoterapi aldı, ancak tedavi işe yaramadı. Son çare olarak kendisine kemoterapi önerildi.

Birçok başarısız ve yorucu tedavi seansından sonra umutsuzluğa kapılan bir çocuk annesi, geleneksel tedaviyi reddederek bunun yerine 21 günlük su orucunu tercih etti.

Tıbbi gözetim altında uygulanan tedavi sürecinde günde sadece 350 ml su içmesi ve hiçbir şey yememesi gerekiyor.

'Tedavimin başlarında True North'un su orucuyla tanıştım' dedi.

'Sürekli olarak vücudumun sağlığına daha organik yollarla nasıl yardımcı olabileceğimi araştırıyordum.

'Kemoterapi tedavisi sırasında, yan etkilerinin nasıl azaltılabileceğini okuduktan sonra oruç tuttum.'

Kliniğe başvurmasından iki hafta sonra, Bayan Ford 25 Eylül'de tıbbi gözetim altında oruca başladı.

'Bu, dikkatli ve titizlikle alınmış bir karardı. Bu çılgınca girişim sırasında kesinlikle güvende olmak ve bakımlı olmak istiyordum.

'Eşimin, oğlumun, ailemin ve arkadaşlarımın bana bakıldığını bilmeleri benim için son derece önemliydi.'

55 yaşındaki eşi Sam ise şunları söyledi: 'Sarah'nın kemoterapiye devam etmek yerine oruç tutma ve geleneksel yolu izlememe kararı ilk başta korkutucuydu.

'Ama şimdi doğru kararı verdiğine ikna oldum.'

Blood Cancer UK'den Heidi Smith, şu uyarıda bulundu: 'Eğer birisi su orucu gibi alternatif bir tedaviyi düşünüyorsa, hastane ekibiyle konuşmasını şiddetle tavsiye ederiz.

'Önceliğimiz, kan kanseri olan kişilerin mümkün olan en iyi sonuçlara sahip olmasını sağlamaktır; bu da güçlü klinik kanıtlarla desteklenen tedavi planlarını takip etmek anlamına gelir.'

Bayan Ford'u tedavi eden doktor, su orucunun işe yaradığını iddia ediyor, ancak British Medical Journal'da yayınlanan, su orucu ve diyet değişikliği sonrasında hastalığı gerileyen 1. evre lenfoma hastası bir hastanın vaka örneğinden bahsediyor.

True North Sağlık Merkezi'nin kurucusu Dr. Alan Goldhamer şunları ekledi: 'Tıbbi geçmiş, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri ile uygun şekilde seçilmiş hastalarda tıbbi gözetim altında oruç tutmak güvenli olabilir.

'Oruç tutulduğunda vücut, vücudun kendini iyileştirmesini engellediği görülen fazla besinleri ve birikmiş toksinleri atar.'

Ancak kanser uzmanları, hastaların alternatif tedavilere başlamadan önce tıbbi yardım almaları gerektiğini savunuyor.

Bayan Ford, dört yaşındaki oğlunun sağlıklı ve formda bir anne olmasını umduğu tedavisi için GoFundMe üzerinden para toplamaya devam ediyor.

Hodgkin lenfomanın belirtileri çok çeşitli olabilir, çünkü tüm hastalarda belirgin şişlikler veya büyümeler gelişmez.

Gece terlemeleri, istemsiz kilo kaybı, yüksek ateş, sürekli öksürük ve ciltte kaşıntı da daha az bilinen diğer belirtilerdir.

Bazı hastalarda anormal hücrelerin toplanması karın içinde, vücudun içinde gerçekleşiyor ve hazımsızlık, karın ağrısı gibi sindirim semptomlarına yol açıyor.

Ayrıca, alkol tüketiminden sonra lenf bezlerinde ağrı, sürekli yorgunluk ve aşırı kanama da belirtiler arasında sayılabilir.

İngiltere'de her yıl yaklaşık 2.100 kişiye Hodgkin lenfoma teşhisi konuyor.

Lenf sisteminde gelişen nadir bir kanser türüdür. Lenf sistemi, vücudun her yerine yayılmış, atıklardan kurtulmak ve enfeksiyonlarla savaşmaktan sorumlu damar ve bezlerden oluşan bir ağdır.

Hodgkin lenfomada, bu sistemdeki hücreler anormal şekilde gelişerek boyun, koltuk altı ve kasık gibi lenf bezlerinin yakınında şişlikler oluşturur.

Hasar gören hücreler enfeksiyonla savaşma özelliklerini de kaybediyor ve hastalar enfeksiyona karşı daha savunmasız hale geliyor.

Hodgkin lenfoma her yaşta ortaya çıkabilir, ancak çoğunlukla 20-40 yaş arası erkekleri ve 75 yaş üstü erkekleri etkiler.